Doğa Dostu Alışveriş
Alışveriş yaparken neye dikkat edersiniz? Fiyatına, ambalajına ya da moda olup olmadığına, gıda ise besin değerine ya da son kullanma tarihine… Ya da kaliteli bilinen bir marka olmasına, servisinin bulunup bulunmamasına… Peki, aldığınız ürünün “yeşil” ya da başka bir deyişle “doğa dostu” olması ne kadar önemli?
Cevabınız ne olursa olsun, alışverişte yaptığımız tercihler yeryüzünün ve insanlığın geleceğini belirliyor. Su kaynaklarımızın kirlenmesine ya da temiz kalmasına, çocuklarımızın sağlıklı gıda bulup bulamayacağına yaptığımız alışverişle karar veriyoruz.
Seçtiğiniz elektronik eşya ile tükettiğiniz enerji ne kadar karbon salımına neden olacak ve bunun iklime etkisi ne olabilir? Deterjanınızı kullanırken denizleri ne denli kirlettiğinizi, bembeyaz tişörtünüz üretilirken kullanılan pamukta ne kadar tarım ilacı kullanıldığını ve bunların zaten az olan su kaynaklarımızı nasıl kirlettiğini düşündünüz mü?
Bu soruların cevabı geleceğimizi belirliyor… Doğa Dostu Alışveriş için kitaplar dolusu formüller üretmek mümkün. Ama asıl rehberiniz, alışverişleriniz sırasında “Gerçekten ihtiyacım mı?”, “Bu ürün üretilirken doğaya zarar veriyor mu?“, “Bu ürünü kullanırken doğaya ve sağlığıma zarar verecek miyim?” sorularının yanıtında…
Çöpsüz bir yaşam
Daha az kullanın… Mümkün olduğunca ambalajsız ürün almaya çalışın. Alışverişte size verilen naylon torbalar yerine yanınızda bez torba ya da file taşıyın. Mutlaka ambalajlı alacaksanız ambalajın geri dönüştürülebilir olmasına dikkat edin… Evsel atıkların çoğu doğaya bırakıldığında tahrip edici izler bırakıyor. Mümkün olduğunca şarjlı alet ya da şarj edilebilen piller kullanın. Ömrü biten pilleri toplayıp pil kutusuna atın ve elektronik atıklarınızı geri dönüşüme verin. En çok atığa neden olan faaliyetlerden biri de yolda, seyahatte yaptığımız tüketimler. Bu nedenle pet şişe ile su almak yerine termosunuzu ya da su şişenizi yanınızda taşıyın. Otobüsle yapacağınız şehirlerarası seyahatlerinizde bardağınızı yanınızda taşımanız plastik bardak tüketiminizi engeller. Plastik yerine ahşap ve çelik malzeme kullanmak her zaman doğaya çok daha az atık verir ve geri dönüşümü sağlar. PVC ya da plastik içinde getirilen yemekleri ısmarlamaktan kaçının. Düşünün bir kez; sadece 10 kişinin çalıştığı bir iş yerinde her çalışanın her gün dışarıdan yemek ısmarlaması yılda tonlarca plastik ambalaj atığının doğaya bırakılmasına neden oluyor.
Enerjinizi boşa harcamayın
İklim değişikliğine yol açan karbon salımındaki en büyük pay enerji üretim ve tüketim faaliyetlerine ait kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanımından kaynaklanıyor. Bu yakıtların neden olduğu salımların toplam salımlar içindeki payı % 76,7. Kullandığımız her Kilovat saat elektrik ve kullandığımız doğal gaz iklim değişikliğine katkımızın da göstergesi olabilir. Bu nedenle enerji tasarrufu ve temiz enerji kullanımı iklim değişikliğini önlemede en öncelikli konular arasında.
Bulaşık ve çamaşır makinesini tam dolduğunda çalıştırmak, çamaşırları çok sıcak suyla yıkamamak, soğuk suda çalkalamak, oda sıcaklığını bir derece azaltmak, enerji tasarruflu ampuller kullanmak, elektrikli ev aletlerinin tasarruflu olanlarını tercih etmek, güneş enerjisi ile çalışan şarj aletleri kullanmak, bilgisayarınızı stand by konumunda bırakmamak ve pilli olanlar yerine mekanik hareketle çalışan saat, el feneri aletler kullanmak…
Liste daha da uzayabilir, bütün bu tasarruf önlemleri ile Türkiye’nin enerji ithalini en aza indirmek mümkün olabilir.
Toplu ulaşın
Ulaşımda kullanılan fosil yakıt karbon salımında en önemli yerlerden birini tutuyor. Bu nedenle toplu taşıma araçlarını tercih etmek, mümkünse bisiklete binmek, kısa mesafeler için uçak yerine otobüs ya da tren ile yolculuk yapmak gibi tercihler doğa dostu tercihler. İstanbul, İzmir gibi kentlerde denizyolları da iyi bir alternatif oluşturuyor. Ancak araba almak zorundayım diyorsanız tercihinizi, hibrid, yakıt tasarruflu ya da dizel motorlu bir araçtan yana yapabilirsiniz.
Bu arada 4 silindirli motosikletler 2 silindirlilere göre daha az emisyona yol açıyor. Bir tekne almayı planlıyorsanız, çevre için en uygun olanı yelkenli olanlar. Eğer dizel güçlü tekne alıyorsanız, doğrudan yakıt enjeksiyonlu (DFI) iki veya dört çekişli motorluları tercih edin.
Doğa tatile çıkmaz
Araştırmalar insanların tatile çıktıklarında normalde evlerinde kullandıklarından çok daha fazla su ve enerji tükettiklerini ortaya koyuyor. Üstelik turizmle birlikte gelen yapılaşmanın ve artan insan faaliyetlerinin doğanın ve yaban hayatını en büyük düşmanlarından biri olduğunu göz önünde bulundurursak dinlenirken de ekolojik seçimler yapma gerekliliği ortaya çıkıyor. Tatile çıkarken ulaşımdan konaklayacağımız mekânlara kadar doğa dostu tercihler yapmayı deneyin. Tatilinizi ekolojik döngülere saygılı üretim yapan, atıklarını arıtan, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanan ekolojik çiftliklerden birinde geçirebilirsiniz.
Ofisiniz doğa dostu olsun
Yaşamımızın önemli bir bölümünü İşyerimizde geçiriyoruz. Bu nedenle burada yapacağımız doğa dostu seçimler en azından evimiz kadar önemli. Artık Türkiye’de de tasarruf yapan ve doğa dostu ofis malzemeleri bulunabiliyor ve ofisinizi yeşil ofis haline getirebilirsiniz. Ofis malzemelerinde plastik yerine ahşap ve çelik olanları tercih edin. Çünkü bunlar geri dönüştürülebiliyor.
Evinizde yaptığınız enerji tasarrufu önlemleri ofisiniz için de geçerli olabilir. Ayrıca kağıt, plastik, metal ve elektronik atık geri dönüşümü yapmak da önemli. Dışarıdan bol ambalaj atıklı yemek ısmarlamak yerine ofisinizde yemek pişirmeyi ya da yemeğinizi evden getirmeyi deneyebilirsiniz. Hem daha ekonomik hem de daha sağlıklı… Ayrıca kişisel bardak, çatal ve kaşık bulundurmanız plastik bardak, çatal, kasık kullanımını önler.
Yemeğe giderken ya da toplantıya girerken bilgisayarınızı kapatmanız, ofis ortam sıcaklığını bir derece düşürmeniz, klima yerine tepe vantilatörü kullanmanız, fotoselli WC aydınlatması kullanmak da lambaların gereksiz yere yanmasını önleyecektir. Kağıdın her iki yüzünü de kullanan yazıcılar, geri dönüşümlü kağıtlar, plastik yerine karton, tahta, çelik dosyalar, su bazlı dolmakalemler ve ofis içi yazışmalarda intranet kullanımı ve uçakla gidilen toplantılar yerine telekonferanslar düzenlemek doğa dostu ofislerin tercihleri arasında sıralanabilir.
Kişisel bakım malzemeniz yağmur ormanlarına zarar vermesin
Günlük olarak kullandığımız ortalama 9 kişisel bakım malzemesi 120 çeşit kimyasal içeriyor. Bu kimyasalların dermatolojik etkilerinin yanı sıra çevreye de zararı var. Bazılarında nesli tükenmekte olan hayvanların iç yağı kullanılıyor. Bazılarında ise yağmur ormanlarındaki endemik bir ağacın meyvesinin yağı… Kozmetik ve vücut bakım ürününün doğa dostu sayılması için içeriğinde sentetik koruyucular (formaldehid, sodyum lauril sülfat, aromatik aminler, triclosan, fitalatlar), silikonlar, parafinler, PEG ve diğer petrol kaynaklı ürünlerin bulunmaması gerekiyor. Ayrıca kozmetik seçiminizde ozon dostu ürünler kullanmaya dikkat edin.
Türkiye’de artık ekolojik şampuan, diş macunu, saç boyası gibi kişisel bakım malzemeleri ile organik ped bulmak mümkün. Ayrıca kese, lif, ahşap fırça ve beyazlatılmamış tuvalet kağıdı da doğa dostu seçimler arasında.
Beyaz ama temiz mi?
Giysilerde kullanılan boyar maddeler, plastik baskılar ve özellikle de klorla beyazlatma işleminde açığa çıkan dioxin kanserojen olabiliyor. Ayrıca özellikle bazı deri giysiler için nesli tükenmekte olan canlılar kullanıldığını unutmamak gerek. Türkiye’de artık organik kumaş, organik giysi ve organik ev tekstili bulmak mümkün. Ayrıca ikinci el eşya ve giysi satan mağazalar ve internet siteleri de var.
Bazı büyük markalar da artık organik giysi üretimine başladı. Organik giysiler için ayrıca doğal ürün dükkânları ve ekolojik pazarlarda da seçenekler bulunuyor.
Suyu kirletmeden kullanın
Suyu kirletmeden kullanmak en az suyu tasarruflu kullanmak kadar önemli. Bunun için artık büyük marketlerde bulunabilen fosfatsız veya ekolojik deterjanları tercih edebilirsiniz. Bitkisel, sabunlar da el yıkamadan bulaşığa ve vücut temizliğine kadar her türlü temizlik için gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz bir doğa dostu alternatif.
Su tasarruflu aletleri kullanmanın yanı sıra bir kabın içine su doldurarak elde bulaşık yıkamakla, damlayan muslukları onarmakla, bahçe sulamada ve sifonunuzda depoladığınız yağmur suyunu kullanarak da su kaynaklarını koruyabilirsiniz.
Yerel, mevsimlik ve organik ürünler alın
Gıdaları taze alın. Çok biriktirmeyin. Raf ömrü uzun olan ürünler daha çok katkı maddesi içerir. Semt pazarlarından alışveriş yapın ve yerel ürün satın alın. Yerelde yetişen ürünleri tüketmek başka bir kıtadan fosil yakıt yakarak, soğuk hava depolarında enerji harcanmasına neden olarak getirilen ithal ürünlerden daha ekolojiktir.
Mevsimlik ürün alın. Gıdaları mevsiminde yemek, doğal olmayan ortamlarda yetiştirilmesi için harcanan enerjiden tasarruf etmenizi sağlar. Daha az et tüketin. Et tüketimi sırasında harcanan doğal kaynaklar sebze üretimi için harcanandan kat kat fazla.
Kendiniz pişirin. Evde pişirip yediğiniz yemekler, dışarıda ayaküstü atıştıracağınız sandviçten daha sağlıklı olacaktır. Evde yapacağınız salça, turşu ya da reçel raf ömrünü uzatmak için katkı maddeleri eklenmiş gıdalardan daha güvenilir olacaktır. Haftalık beslenme tablosu yapın, ihtiyaçlarınızı gözden geçirin ve baklagil, sebze tahıl, meyve ve dengesini gözetin. Katkı maddelerine dikkat edin… Genetiğiyle oynanmış (modifiye) gıdalar ya da aspartam gibi yapay tatlandırıcıların bağışıklık sistemini olumsuz etkilemesinden alerjiye kadar pek çok etkisi olduğu belirtiliyor. Ayrıca vücudun direnci için önemli olan özünden ayrılmış ve rafine edilmiş gıdalar yerine tam gıdaları tercih edin (tam pirinç, tam un vs), içinde kimyasal, suni hormon veya zararlı kimyasal katkı maddeleri bulunmayan en güvenli gıdalar organik/ekolojik sertifikalı olanlardır.
Organik ürünler doğayla dost tarım yöntemleri ile insan ve çevre sağlığına zararlı olmayan kimyasallar kullanılmadan yetiştiriliyor ve işleniyor. “Doğal” olduğu belirtilen ürünlerden farkı, doğal (organik tarım kanun ve yönetmeliklerine göre sağlığa zarar vermeyen) yöntemlerle yetiştirildiğini garantileyen ekolojik ürün sertifikası bulunması. Organik ürünlerde mutlaka ürün sertifikası ile Tarım Bakanlığı logosunu arayın.
Sağlığınızla dost, doğal mutfak malzemesi kullanmaya dikkat edin. Gıdalarınızı plastik kap yerine cam kapta saklamaya özen gösterin. Kendi bitkinizi yetiştirmeyi deneyin. Saksınıza ya da terasınızın bir köşesine ekeceğiniz maydanoz, nane gibi yeşillik ya da baharatlarla yemekleriniz daha keyifli hale gelebilir. Alışverişlerinizde çevreye duyarlı ve bu konuda sosyal sorumluluk projelerine destek olan firma ve kuruluşların ürünlerini tercih edin.
Doğal yaşam için çalışanlara destek olun
Türkiye ve dünyada doğal yaşamın devamlılığı için çalışan pek çok sivil toplum kuruluşu var. Bu kuruluşlara destek olarak doğa koruma çalışmalarına ve doğa dostu çözümlere de destek olabilirsiniz. Sağlıklı bir çevrede yaşamanın anayasal hakkımız olduğunu unutmayın. Bu haklar için mücadele eden çevreci kuruluşlara gönüllü olarak ya da bağış yaparak katkı verebilirsiniz.