Vahşi Depolama Alanlarının Islahı
Katı atıkların, sorun yaratmayacağı düşünülerek gözlerden uzak yerlere dökülmesiyle oluşturulan vahşi depolama alanları, insan sağlığını ve çevreyi ciddi anlamda tehdit etmektedir. Ülkemizde maalesef halen belediyelerin Vahşi Depolama alanı bulunmaktadır. Bu alanlar toprağı, yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarını, atmosferi kirleterek insan ve çevre sağlığını olumsuz etkilemektedir. Zaman zaman sıkışan gaz, patlamalara neden olmaktadır. Görüntü kirliliği de önemli bir unsurdur.
Yeraltı ve yüzeysel su kirliliği riski
Vahşi depolama alanlarında en önemli risklerden biri sızıntı sularının yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarına ulaşmasıdır. Yüksek kirlilik yüküne sahip sızıntı sularının düşük miktarda dahi yeraltı sularına karışması, su rezervinin büyük bir kısmını önemli ölçüde kirletebilir. Yeraltı sularının çok düşük akım hızına sahip olması ve yüzey sularında olduğu gibi atmosferden oksijen alma şansının düşük olması sebebiyle yeniden temizlenmesi çok zor ve maliyetlidir. Vahşi depolama alanları etrafındaki meskun bölgelerde yaşayan ve suyunu özellikle kuyulardan temin eden halkın sağlık riski oldukça yüksektir.
Depo gazının oluşturduğu çevresel risk
Depolama alanlarına gönderilen katı atıkların biyolojik olarak ayrışabilen organik kısımların anaerobik olarak parçalanması sırasında depo gazı oluşur. Genel olarak kontrolsüz depo gazının çevresel etkileri, patlamalar, yangınlar, hava kirliliği, küresel ısınma, bitki örtüsüne zarar olarak sıralanabilir.
Depo gazları %40-60 oranında CH4 (metan) ve %40-60 oranında CO2 (karbondioksit) içermektedir. Bunların yanında eser miktar H2S’de havaya karışır. CH4, moleküler ölçekte küresel ısınmaya CO2’den takriben 21 kat daha fazla etki yapmakta ve diğer gazlara nazaran atmosferde daha uzun kalmaktadır. Havaya karışan uçucu organik bileşikler oluşan toplam gaz miktarının %1’inden daha az olmasına rağmen fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı oldukça önemli çevre kirleticileridir.
Vahşi Depolama Alanlarının Islahı
Katı atıkların olumsuz çevresel etkilerini azaltmak için düzenli depolama alanlarının kurulması yanında çöplerin rastgele depolandığı eski çöp sahalarının da kapatılarak rehabilite edilmesi önemli bir adımdır. Bu alanların kapatılma projeleri katı atık yönetim sistemi içerisinde ele alınmalı ve düzenli depolama çalışmalarına paralel olarak yürütülmelidir.
Vahşi depolama alanlarının ıslahı ile;
- Depo gövdesinden yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarına geçen sızıntı sularının zararlı etkilerinin en aza indirilmesi,
- Depo gövdesinde biriken depo gazının meydana getirdiği patlama, yangın ve diğer ciddi çevresel risklerin önüne geçilmesi,
- Estetiği bozan görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılması,
- Alanda gelir elde etmek için çalışan, barınan kişilerin sağlık problemlerinin önlenmesi,
- Alanda üreyen haşerelerin kontrolünün sağlanması,
- Alandan çevreye yayılan toz ve kokunun kontrol altına alınması mümkün olacaktır.
- Vahşi depolama alanlarının ıslahı çalışmasında öncelikli olarak alana ait bütün bilgi ve verilerin toplanması ve mevcut durumun iyi analiz edilmesi gerekir.
Alanın durumu: Alana ait döküm öncesi ve hali hazır haritaları, alan ve çevresine ait fotoğraflar, çevredeki yerleşim yerlerine ilişkin bilgi temin edilmelidir.
Alanın tarihçesi: Alanın hangi tarihte kullanılmaya başladığı, kaç yıldır atık döküldüğü, dökülen atığın kaynağı ve tipi, sahanın dolgu yükseklikleri belirlenmelidir.
Alanın jeolojik ve hidrojeolojik yapısı: Alanın yapısının etüt edilmesi, saha altında ve etrafındaki toprağın kompozisyon ve geçirimliliğinin, yeraltı suyunun depo sahasından nasıl etkilendiğinin ve kirliliğin boyutlarının tespiti için önemlidir.
Proje çalışmaları
Proje çalışmaları, yapılan ön etüt çalışmalarından elde edilen veriler doğrultusunda gerçekleşir. Islah edilecek sahaya özgü projeler şunları içermelidir:
- Saha dolum öncesi alanın durum planı
- Nihai durum planı
- Jeolojik ve hidrojeolojik etütler (Proje ara raporunda belirtilebilir.)
- Depolanan atığın türü ve miktarı, sahaya ait fotoğraflar (Proje ara raporunda belirtilebilir).
- Yüzey tasfiyesi için kazı dolgu planı ve hesaplamaları
- Yüzey suyu drenaj planı
- Gaz yönetim sistemi planı
- Üst geçirimsizlik planı
- Yeraltı suyu kontrol ve arıtma planı (Gerekliyse)
- Menfez, yol ve baca tip detayları (Gerekliyse)
- Peyzaj planı
- Gözlem kuyuları ve kontrol planı
Uygulama çalışmaları
Vahşi depolama alanlarının ıslahı ön etüt çalışmalarının ürünü olarak ortaya çıkan proje çalışmalarına göre yapılır. Alan bulunduğu konuma, jeolojik ve hidrojeolojik durumuna, çöp derinliğine ve oluşturduğu kirliliğin boyutuna göre farklı alternatif sistemlerle ıslah edilebilir. Alanın ıslahında ilk önce üst yüzeyinin tasfiye edilmesi ve sıkıştırılması gerekir. Yüzeysel su akışına imkan veren depo yanal yüzeyi, şev stabilitesi korunacak şekilde eğimlendirilir. Bu eğim genellikle 1/4 mertebelerindedir.
Depolama sahalarının üstünün geçirimsizliği, depo gövdesi ile atmosferik şartların bağını kesmek maksadıyla yapılır. Geçirimsizlik örtü tabakası, minimum bakım gerektirecek, drenajın gerçekleşmesine olanak verecek ve örtünün erozyonunu minimize edecek şekilde inşa edilmelidir.
Depolama sahasının kapatılmasında son aşama bitki toprak tabakasının serilmesidir. Üst örtü tabakasının kanlığı ekilecek bitki türüne göre değişir. Mümkünse, hem toz ve koku kontrolünün sağlanması, hem de sahanın rehabilitasyonuna yardımcı olarak yeşillenmenin hızlanması maksadıyla bitki toprağı, kompost türü toprak ıslah edici malzemelerle karıştırılarak uygulanmalıdır.
Depo gazı toplama sistemi
Depo gövdesinde atıkların biyolojik kısımlarının ayrışması sonucu oluşan depo gazının, depo yüzeyi kapatıldıktan sonra mutlaka depo gövdesinden toplanması gerekir. Depo üstünün kapatılması esnasında eş zamanlı olarak gaz toplama sistemleri de kurulmalıdır. Çöp derinliği 7 m’den yüksek olan alanlarda dikey gaz kuyuları açılmalıdır. 7 m’den düşük alanlarda yatay drenaj yapılabilir. Çapı 1 m civarında olan gaz toplama kuyularının derinliği çöpün dolgu derinliğine bağlı olarak değişmekle birlikte depo kesit yüksekliğinin % 70 oranında depo yüzeyinden içeri girmesi uygundur. Depo gövdesine yerleştirilecek olan gaz toplama bacalarının etki yarıçapı 50 m olmalıdır. Açılan gaz toplama kuyusunun içinde filtre çakılı ve gaz toplama ve iletim için delikli boru bulunmalıdır. Kuyu içerisine yerleştirilen borunun son 1 metrelik kısmı deliksiz, depo gövdesi içerisinde kalan kısmı ise gaz geçişi için delikli olmalıdır. Vahşi depolama sahasından toplanan gazın aktif ya da pasif şekilde kontrol edilmesi gerekir. Genç ve büyük alanlarda hesaplı olması halinde depo gazı enerjiye dönüştürülebilir. Bunun mümkün olmadığı hallerde, gaz bacalarından toplanan gazın meşale (flare)de yakılması gerekir.
Yüzey suyu kontrolü
Islahı tamamlanmış sahanın depo gövdesi ve çevresine gelen yağmur sularının drene edilmesi gerekmektedir. Yüzeysel su drenajı için saha etrafına yüzeysel akışa geçen suyun toplanacağı kafa hendekleri açılması zorunludur.
Açılan kafa hendekleri, meteorolojik verilerden yararlanarak yüzeysel akışa geçecek su miktarı hesaplanarak boyutlandırılmalıdır. Yüzeysel sular herhangi bir kirlenmeye maruz kalmadığından direkt olarak alıcı ortama verilmesi mümkündür.
Yeraltı suyu kontrolü
Uygun noktalara açılacak gözlem kuyularından alınan numunelerle yer altı suyunun kirlenip kirlenmediği tespit edilmelidir. Kirlilik oluşması durumunda uygun ve ekonomik çözümler projelendirilmelidir.
Islah edilen sahanın bakımı ve kontrolü
Depolama sahasının kapatma sonrası bakımı, saha koşullarının izlenmesi, bilgi toplanması ve toplanan bilginin değerlendirilmesi ile sağlanır. Depolama sahaları kapatıldıktan sonra çevresel risklerin hâlâ devam edip etmediği belirli sıklıklarla mutlaka kontrol edilmelidir.