Gürültü Kirliliği Artıyor
Hızla artan nüfus, yapılaşma ve teknolojinin neden olduğu ve giderek artmakta olan gürültü kirliliğinden hepimiz payımızı alıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan bir raporda gürültü kirliliğinin hava kirliliğinden sonra sağlık sorunlarına neden olan ikinci çevresel etmen olduğu belirtiliyor. Gürültü, uyurken bile kan basıncının, stres hormonlarının ve yağ asitlerinin kandaki yoğunluklarını artırıyor. Bu unsurlar zamanla damarların tıkanmasına yol açarak kalp krizini tetikleyebiliyor.
California Üniversitesi (San Diego) Scripps Oşinografi Enstitüsü araştırmacılarınca gerçekleştirilen bir çalışmaya göreyse, gürültü kirliliğinden muzdarip olan tek canlılar kara canlıları değil; sualtı dünyası da 1960’lı yıllara kıyasla 10 kat artmış gürültüden etkilenmekte. Bu etkinin sonuçlarıysa henüz bilinmiyor.
Güney California açıklarında “akustik kayıt paketleri (ARP)” denilen cihazlarla yapılan gürültü ölçümlerinin, 1964-1966 yıllarında aynı bölgede alınan gürültü ölçümleriyle kıyaslandığı çalışmada, veriler güncel gürültü düzeylerinin eskiye göre 10-12 desibel (her 10 yılda yaklaşık 3 desibel) artmış olduğunu gösteriyor. Araştırmacılara göre bunun nedeni, ticari deniz taşıtlarının sayısındaki olağanüstü artışla birlikte, yükselen hızlar ve artan itki gücü.
Kayıtlar, ticari gemi sayısının son 50 yılda 40 binlerden 100 binlere çıktığını gösteriyor. Bunca gürültünün deniz ve okyanus yaşamına yaptığı etkileri anlamak için, araştırmacılar çok daha büyük ölçekli ve yinelemeli çalışmalara gerek olduğunu söylüyorlar. En çok etkilenmesi beklenen canlı gruplarıysa, sualtında ses aracılığıyla iletişim kuran, balina gibi deniz hayvanları.