Rachel Carson’un Sessiz Bahar’ı
Bir solukta okuduğum, herkese okuması için tavsiye ettiğim ve daha çok okuyucuya hitap edebilmesi adına bitirir bitirmez hakkında yazı yazmak istediğim ilk kitaptır Sessiz Bahar. Yazar, bilim adamı ve ekolog olan Rachel Carson tarafından yazılmış, 1962 yılında yayınlanmasıyla tüm dünyayı etkilemeyi başarmıştır. Öyle ki Sessiz Bahar’ın yayınlanmasıyla birlikte bir kimyasal böcek öldürücü olan DDT’nin kullanımı yasaklanmış, Rachel Carson’un yarattığı bilinçlendirme ile çevre koruma kurumu kurulmuştur.
Sessiz bahar, öncelikle tarımsal üretimde olmak üzere bilinçsiz bir şekilde kullanılan kimyasal böcek öldürücülerin doğaya vermiş olduğu tahribatı anlatır. Doğa bir bütündür ve bir denge içerisinde her şey birbirine bağlıdır. Doğanın bir parçası olduğunu unutan insanın kimyasallar kullanarak açtığı bu savaşla aslında kendisine zarar verdiğini göstermeye çalışan Carson, ileri görüşlülüğü ve sahip olduğu biyoloji bilgisiyle yaşanan ve gelecekte yaşanabilecek felaket tablosunu bizlere sunarak tüm dünyayı uyandırmayı başarmıştır.
Her şey, karşılaşılan böcek sorunundan kurtulmak amacıyla doğa üzerinde nasıl etkileri olabileceği düşünülmeksizin DDT, BHC, Arsenik, Heptaklor, Endrin, klordan gibi birçok zehirli kimyasal böcek öldürücülere başvurulmasıyla başlamıştır. Başta tarım alanları olmak üzere, ormanlara, bahçelere, ekim alanlarına bilinçsizce püskürtülen kimyasallar ağaçların, ve toprağın üzerine örtü gibi serilmiş, bu kimyasalların bir kısmı ağaçların gövdelerinden, yapraklarından aşağı süzülerek toprağa ulaşmıştır. Yağmur ve akıntılarla birlikte toprak üzerindeki kimyasal ilaç örtüsünün bir kısmı yeraltı sularına, akarsulara, ırmaklara, göllere ve göletlere karışmıştır. Aynı zamanda uçakların kullanılmasıyla püskürtülen kimyasallar esintiyle sürüklenerek daha geniş alanlara yayılarak dokunduğu her şeyi zehirlemiştir.
Kimyasal uygulamaların sürekli tekrarlanması , olumlu bir sonuç alınamadığı takdirde bilinçsiz bir şekilde doz oranının arttırılması, bir değil birçok kimyasalın kullanılmasından ve bu kimyasalların kendi aralarındaki etkileşimiyle daha zararlı hale gelebilmesi birçok canlı türünde ağır kayıplara neden olmuştur. Birçok canlı sınıfında yaşanan zehirlenme belirtileri ve hepsinde ortak olan ölümle sonuçlanmış vakalar hatta bazı türlerin neredeyse tümünün imha edilme noktasına gelindiği raporlarla sunulmuştur.
Kullanılan kimyasal böcek öldürücüler insan varlığı için de büyük bir tehdittir. Bu kimyasalların enzimleri tahrip etmek, kromozomların yapısına zarar vermek, sinir ve bağışıklık sistemine zarar vermek gibi oldukça büyük etkileri vardır. Hatta hücre bölünmesi üzerindeki etkisiyle bir canlı türünün devamlılığı için çok büyük bir tehdit oluşturabilir. Ayrıca bazı kimyasalların kanser yapıcı etkisi olduğuna da değinilmiştir.
İlaçlamaların kısa süreli etki etmesi ve daha ağır sonuçlara yol açması, birçok canlı topluluğunda yaşanan hastalıklar ve ölümlerin görülmesi araştırmacıların kimyasal çözümlerden çok biyolojik çözümlere ağırlık vermesi gerektiğinin göstergesidir. Rachel Carson, gerektiğinde en az kimyasal doz kullanımı sağlanarak biyolojik çözümler ile istenilen sonuçların elde edildiğini, bu konuda yapılan çalışmaları bize sunarak göstermiştir.
Tüylerinizi diken diken edecek bu kitabı okuduğunuzda doğanın yaşayan bir varlık olduğunu tekrar hatırlayacaksınız. Doğada her şeyin birbiriyle bağlantı içinde olduğunu görecek, yoğun olarak uygulanan kimyasalların doğanın doğal döngüsünü bozarak en küçük mikroorganizmasından başlayarak nasıl tüm canlı yaşamı etkilediğini göreceksiniz.