Site icon Yeşil Aşkı

Yaşanabilir Geleceğe Katkı Sağlamak

Yaşanabilir Çevre İçin Farkındalık Oluşturmak

Yaşanabilir Çevre İçin Farkındalık Oluşturmak

Günlük yaşantısında saatlerin, dakikaların hatta saniylerin hesabını yapan bizler için dünyanın milyonlarca yıl süren döngüsünü algılamak pek de kolay değil. Ancak algılamakta güçlük çeksek de dünyamızın milyonlarca yıl süren döngüsüne tarafımızdan yapılan müdahaleler neticesinde, doğal sürecin aleyhimize işlediği bir zaman dilimine girdik. Küresel ısınma ve iklim değişimini hızlandırma gibi bir gücümüzün olması aslında bu süreci tersine çevirebilecek gücümüzün olduğuna da işaret ediyor. Gerçekten de ihtiyaçlarımızı karşılamak yönündeki güçlü motivasyonumuzdan ödün vermeden, alacağımız basit ama etkili tedbirlerle dünyamızın, kısa vadede yaşanır bir yer olmaktan çıkmasının önüne geçebiliriz. Bunun için öncelikle geniş çaplı bir farkındalık gerekiyor. Bir sorun ile karşı karşıya olduğumuz yönündeki bir farkındalıktan ziyade çözümün parçası olabilme gücüne sahip olduğumuz bir farkındalığa ihtiyacımız var.

 

Söz gelimi bir kilogram şeker elde etmek için 3 bin litre su harcandığının farkında olan birisi belki fazladan bir şeker paketini alışveriş sepetine atmaktan vazgeçebilir. Ya da çayına fazladan bir kaşık şeker atan birisi bu şeker ile birlikte yaklaşık 50 fincan su tükettiğinin farkında olsa, o fazladan bir kaşık şekeri tüketmeyerek aynı zamanda daha sağlıklı bir yaşam sürdürme fırsatı yakalayabilir.

 

Bahçesindeki ağacı güneş ışınlarını engellediği için kesen bir kimse o ağacın ömrü boyunca 1 ton karbondioksit emdiğini biliyor olsa belki de o ağacı kesmekten geri durabilir ve hatta bahçesine yeni ağaçlar dikmeyi düşünebilir.

 

Küresel Isınma ve İklim Değişikliğiyle mücadele “uyum” ve “azaltım” başlıkları altında toplanıyor. Biz de günlük yaşantımızda dikkat edeceğimiz ve bunun için büyük bir zaman ve enerji harcamamıza gerek olmayan tedbirler sayesinde bu mücadeleye katkı sağlayabiliriz. Örneğin toplu taşımayı daha sık kullanarak otomobilimizin sebep olduğu karbon emisyonunu azaltabilir böylelikle küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelenin “azaltım” ayağına katkı sağlamış oluruz. Ya da duşta kaldığımız süreyi azaltarak “uyum” yönünde bir katkıya vesile olabiliriz.

 

Sağlık, Tasarruf, Gelecek; Bir Taşla Üç Kuş

 

Faaliyette bulunulan sektöre göre farklılık göstermekle birlikte insan kaynaklı küresel ısınma ve iklim değişiminin en büyük sebebi mal ve hizmet üretimi. Özellikle enerji ve akaryakıt sektörlerinde faaliyette bulunan kurum ve kuruluşlar karbon emisyonunun büyük kısmından sorumlular. Ulaştırma, tarım, hayvancılık, turizm gibi sektörlerin payı da az değil. Üretim faaliyetlerinden kaynaklanan kurumsal karbon emisyonu göz önüne alındığında sıradan bir insanın sebep olduğu emisyon dikkate değmez bulunabilir. Kimi kurumların bir günlük rutini, binlerce insanın yıllarca ürettiği karbondioksit düzeyine eşit olabilir.

 

Ancak mal ve hizmet üretimini belirleyen unsur talep… Talepte bulunanlar ise biz sıradan insanlar… Dolayısıyla talebi kısarak aşırı ve gereksiz karbon salınımına sebep olan mal ve hizmet üretiminin azaltılmasına vesile olabiliriz. Bunun yanında tüketim tercihlerimizle üretimde bulunanları daha düşük karbon salınımı konusunda yönlendirmek de bizim elimizde.

 

“Tek başıma neyi değiştirebilirim ki?” çaresizliğinden kurtularak tüketim alışkanlıklarımızı değiştirecek iradeyi kendimizde bulduğumuzda; basit, ilave bir zaman ve enerji gerektirmeyen tedbirlerle hem daha sağlıklı yaşayabilir, hem masraflarımızı önemli ölçüde azaltılabilir hem de dünyamızın yaşanabilir geleceğine katkı sağlayabiliriz.

 

Yeşil Alışveriş

 

 

Yeşil Yolculuk ve Seyahat

 

 

Evde Ne Yapabiliriz?

 

 

Ağaç Dikin

 

Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede kişisel olarak payımıza düşenler elbette burada sayılanlarla sınırlı değil. Ancak hepsi, doğrudan ya da dolaylı olarak sebep olduğumuz karbon emisyonunu azaltmaya yönelik. Sebebi olduğumuz emisyonun bertarafını sağlayacak en önemli tedbir ise ağaç dikmek olacaktır.

 

Küresel ısınmayla mücadelede herkesin yeni teknolojiler geliştirmesi ya da çığır açacak bilimsel keşifler yapmasını bekleyemeyiz. Ancak herkes ağaç dikebilir. Bir ağaç ömrü boyunca 1 ton karbondioksit emebiliyor. Ortalama bir insanın yıllık karbon emisyon miktarının 4 ton olduğu düşünüldüğünde 4 ağaç dikerek en azından bireysel olarak sebep olduğumuz karbon emisyonunun bertarafını sağlayabiliriz.

Exit mobile version