Endüstriyel Ağaç Tarımı
Günümüzden iki bin yıl önce dünya nüfusu sadece 250 milyon iken orman sahası 7.6 milyar hektarmış. Bugün dünya nüfusu 29 kat artarak 7.3 milyara yükselirken, orman sahası 3.2 milyar hektara geriledi. Ayrıca aynı süre içinde orman artışı yılda 18 milyar metreküpten 3 milyar metreküpe gerilediği için doğal ormanların tahribi hızlanıyor.
Dünya her yıl 2 Bulgaristan sahası kadar orman kaybediyor. Bu gidişle 2020 yılında dünya odun açığının yılda 2 milyar metreküp düzeyine ulaşacağı hesap edilmektedir. Mavi küremizi başta çölleşme, su sancısı, havasızlık ve ekolojik dengelerin bozulması olmak üzere bu korkunç kaostan kurtaracak en etkili çarenin hızlı yetişen ağaçların tarımı (endüstriyel plantasyon) olduğu ortaya çıkmıştır.
Zira alüminyum, plastik, çelik gibi malzemeleri yakacak olarak odunun yerine koyma gayreti boşunadır. Çünkü bunlar için gereken hammadde dünyamızda sınırlı olduğu gibi üretimleri oduna nazaran 6 ile 126 misli daha fazla enerji gerektirmektedir. Enerji üretimi ve tüketimi ise bugün dünyayı kirletmede başta gelen unsurdur.
Odun için ağaç tarımı (endüstriyel plantasyon) çevreyi kirletmediği gibi başta oksijen üretme ve CO2 tutma olmak üzere çeşitli yollardan çevreye hizmet etmektedir. Bir ağacın fonksiyonel değerleri toplamının odun değerinin iki bin katı olduğu unutulmamalıdır.
Son yıllardaki bilimsel araştırmalar, daha dar arazilerde daha büyük verime imkân veren teknolojileri keşfetmiştir. Rotasyonun (idare süresi) 10-15 seneye inebilmesi ve değişik iklim ve jeolojik şartlarda hızlı yetişen ağaç cinslerinin geliştirilmesi, endüstriyel ağaç tarımı işini cazip hale getirmiştir.
Özel coğrafi şartlar için geliştirilen tohum ailelerinden, klon teknolojisi ve genetik mühendisliği yardımı ile geliştirilen ve zararlılara karşı mukavemet kazandırılan fidanlardan, sahaları hazırlama ve gübrelemedeki yeni yöntemlerden yararlanarak intensif ağaçlandırma büyüme hızı, rotasyon ve verimde çok önemli mesafeler alınmıştır.
Eskiden daha çok gayrimenkullere giden sosyal güvenlik kurumları ve sigorta şirketlerinin fonları, artık endüstriyel ağaç tarımı yapan şirketlerin hisse senetlerine yatmaktadır.
Endüstriyel ağaç tarımı dünyada çok ileri derecede mali ve yasal teşvikler görmeye başlamıştır. Örneğin enerji üreten firmaların bu gibi ağaçlandırma faaliyetlerine verecekleri destek, karbon emisyonunu azaltma gibi çevre vecibelerini hafifletmeye yardımcı olmaktadır.
Ülkemizde odun açığının 2020 yılında 40 milyon metreküpten az olmayacağı hesaplanmaktadır. Yılda en az 13 milyon metreküp ağacın kaçak olarak kesildiği Türkiye ormanlarındaki baskı, şimdiden tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.
Kavakçılıkta yılda yetiştirdiğimiz 4 milyon metreküp ağaç, ihtiyaca cevap vermekten çok uzaktır. Ülkemizin hızlı yetişen değerli ağacı kızılçam, son teknolojiler ile geliştirilmeyi beklemektedir. Özel coğrafi ve jeolojik şartlara uygun ağaç tarımını, çok süratle geliştirmeye ve hızlı yetişen çeşitli türleri kullanarak ülke sathına yaymaya mecburuz. Bunun için başta arazi tahsisi ve vergi muafiyetleri olmak üzere çok cesur teşviklere ihtiyaç vardır.
Bu sayede çevreye hizmet etmek, doğal ormanlarımız üzerindeki baskıyı azaltmak, 10 yıl içinde yılda en az 7 milyar dolara varacak odun ithalatı için döviz tahsisinden kurtulmak ve istihdam yaratmak mümkün olacaktır.
Günümüz insanı parasal karşılığı olmayan faydalarla fazla ilgilenmiyor. Bu yüzden ormana yatırım yapmak öncelikli sorunlarımızdan biri değil. Oysa uzun vadede yeşilsizlik, ödeyeceğimiz en büyük maliyeti çıkaracak bize: Yaşam.
Uşak’ta Bozkuş köyūnde kuzey cephesinde yamaç bir tarlamız var. Endüstriyel ağaç dikmek istiyorum. Hangi çeşiti tavsiye edersiniz? Bu konuda hiçbir fikrim yok. Arazimiz 3 dönüm kadar.
Merhaba, endüstriyel ağaç dikiminde genellikle hızlı yetişen ağaç türleri kullanılır. Türkiye’de bu konuda en çok kullanılan ağaç türü Kavaktır. Kavak ağacı boyuna büyür, kalın gövdelidir, kolay işlenir. Kavak Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde iklimine uyum sağlayarak yetişebilen bir ağaç olmasına karşın genellikle sulak alanları sevmektedir.
Merhaba,
Endüstriyel ağaç üretiminin yeşili koruma konusunda fayda sağladığı aşikar. Yetiştirme sırasında dışarıdan su veriliyor mu yoksa yağmur suyu ile mi yetiniliyor veya bataklık benzeri, topraktaki suyun içilemeyeceği araziler mi kullanılıyor? Ormanlarımız gibi içme suyunun da tehlikede olduğu bu zamanlarda end. ağaç yetiştiriciliği bu bağlamda çevreye zarar verir mi?
Teşekkürler.