Çevre Kirliliği

Bisiklet Kullanımı ve Topoğrafya İlişkisi

Bazı ülkelerde bisiklet kullanımının yaygınlığı genellikle arazi yapısının düz olmasına bağlanır; bu ülkelerin birçok ülkeye nazaran düz olduğu bir gerçekse de, yaygın bisiklet kullanımının temelinde topoğrafyadan çok tarih ve politika yatar.
 
Hollanda ve Danimarka’da bisiklet kullanımının yaygınlığı genellikle arazi yapısının düz olmasına bağlanır. Bu ülkelerin birçok ülkeye nazaran düz olduğu bir gerçektir. Bununla birlikte, bu iki ülkede birçok kişinin bisiklet kullanmasının topoğrafya ile ilgisi çok azdır. Bu daha çok tarihi ve politik bir konudur.
 
1800’lü yılların sonlarından itibaren gezegeni bir uçtan diğer uca kateden “bisiklet devrimi” sanayileşmiş ülkelerde herkesi bisikletli hale getirmiş, beraberinde işçi sınıfını ve kadınları özgürleştirmiştir. Bu dönemde birçok ülkede kurulan bisiklet dernekleri, bisiklet kültürünün güçlü ve etkili destekçileri olmuştur. Bisikletin hızlı ve baskın bir şekilde spora dönüşmesiyle bu dernekler bisiklet sporu dernekleriyle yarışmak zorunda kalmış, hatta, bisiklete binmenin toplumsal bir faaliyet olarak görüldüğü Hollanda’da bisiklet kültürünü korumak amacıyla bisiklet yarışları durdurulmuştur. Bugün Hollanda ve Danimarka’da bisiklet kullanımının yaygınlığı coğrafyalarının düz olmasından değil, bu ülkelerdeki bisiklet derneklerinin başlangıçtan itibaren organize ve aktif olmasından, bisiklet kültürünün desteklenmesinden kaynaklanmaktadır.
 
Düz ülke mitini yıkmak için İsviçre’ye gidilmelidir. Ren nehrinin dik kıyılarında kumlu Bazel şehrinde ulaşımın % 23’ü bisikletle gerçekleştiril­mektedir. Yollarının çoğu % 7’lik eğime sahip olan Bern şehrinde ise ulaşımda bisiklet kullanma oranı % 15’tir. Ayırca, Norveç’in Oslo, İsveç’in Stockholm ve Göteborg, Danimarka’nın Aarhus şehirleri de çok engebelidir ve buralarda da bisiklet kullanımı yaygındır.
 
Şehirlerde eğimi % 5’den fazla, uzun ve çok sayıda yokuş olması, eski veya yanlış seçilmiş bisikletler kullanan tecrübesiz bisikletçiler için önemli bir engeldir. Bununla birlikte, bu koşullar altında bile bisiklet kullanma potansiyeli mevcuttur. Norveç’in tepeli bir şehri olan Trondheim’da bisiklet kullanma oranı % 8’e ulaşmış ve dünyanın ilk bisiklet asansörü burada inşa edilmiştir.
 

Ulaşım Aracı Olarak Bisiklet Kullanmak

 
Avrupa’nın hemen her yerinde düzenli olarak bisiklet kullanılmaktadır. Ancak Avrupa’nın güneyinde daha çok oyuncak ve spor aleti olarak görüldüğünden kuzeyde kullanımı daha yaygındır. İtalya’nın Parma şehrinde ulaşımın % 19’u bisikletle sağlanmaktadır. İtalya Ferrara’da ev ve iş arasında yapılan yolculuklarda bisiklet kullanma oranı %31’dir. Birçok Alman şehrinde  de bisiklet kültürü mevcuttur; Münster’de ulaşımda bisiklet kullanma oranı % 30’dur. Berlin, Paris, Barselona ve başka bazı şehirler bisiklet altyapısına yatırım yapmaktadır. Bisiklet kullanımı Avrupa’da hızla yaygınlaşmaktadır. 70’den fazla şehirde bisiklet paylaşım programları vardır ve bu sayı gittikçe artmaktadır.
 
Çok geniş bir alana yayılan Kuzey Amerika şehirlerinin bisiklet kullanmak için Avrupa şehirlerine nazaran fazlasıyla büyük olduğunu düşünürüz. Uzak bir banliyöde yaşamayı seçmek şehre uzun yolculuk yapmayı gerektirebilir, fakat bisiklet kullanmada şehrin büyüklüğünün önemi yoktur. ABD’de, bisiklet kullanımının en yaygın olduğu Kaliforniya’nın Davis şehrinde ulaşımın % 17’si bisikletledir.
 

Rüzgâr, yağmur, kar

 
Bisiklet kullanımını engelleyen birçok durum mevcuttur. Hollanda ve Danimarka gibi Kuzeydenizi ülkelerinde kışın kasırga kuvvetinde rüzgârlar, insanı bisikletten düşürmek için her şeyi yapar. İsveç’in Vasterâs şehrinde dondurucu kışlara rağmen ulaşımın % 33’ü; İngiltere’nin Cambridge şehrinde çok sık yağmur yağmasına rağmen % 27’si bisikletle sağlanmaktadır. Elverişli giysiler, giyinme odaları, güvenli park yerleri; rüzgâr, yağmur, kar, soğuk ve sıcağın olumsuz etkisini önemli ölçüde azaltır.
 
Ve kişi gerçekten bisiklet kullanmak isterse bir yolunu bulur.

Yeşil Kalem

Daha yeşil ve güzel bir Dünya için yola çıkan Yeşil Aşkı, herkesi Dünya’ya zarar vermeden, çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaşama davet ediyor. Bütün gayemiz; temiz bir çevre, yaşanabilir bir dünya ve yeşil gören gözlerdir. Yeşil görmeyen gözler, Renk zevkinden mahrumdur.

blank

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir